16 Ekim 2010 Cumartesi

Sayın Amerikan Kolleji yetkilileri

Hi,
I am a medical doctor working in Izmir, and enthusiastic about history.
Recently
while making an interview with my former boss in primary school, i
found out that he studied in your school for one year in 1922, nearly 90
years ago!
I thought, maybe it would be interesting to meet him with the students, in the same enviroment after 90 years. Although being 97, he is very good in menthal and physical abilities.I haven't asked nor mentioned him, but I'm sure that he won't refuse a polite invitation by your community.
He is living in Daruşşafaka Residance in Özbek, Urla ( 0232 754 73 80.)

His name is Turhan Ergök.
Here you can see him talkin about ACI days:

http://www.youtube.com/watch?v=wqAYzg5_z04

Best wishes

1 Haziran 2010 Salı

Sayık Akyaka Belediyesi

Sayın Yetkili
Beldenizde geçen hafta tatil yaptım.
Akyaka Plajında tuvalet bekçiliği yapan Birol isimli personeliniz tuvalet ücreti karşılığındas fiş vermemekte, isteyince de kabadayı tavırlar sergilemektedir.
Değerlendirmeniz ricasıyla.
Mahatma

11 Mart 2010 Perşembe

sayın blog ödülleri 2010

Yarışmanıza katılma formu hk.

1. Cep telefonum yok, başkasınınkini kullanmak zorunda kaldım.
Cep telefonu kullanmayan biri blogger olamaz mı?
2. Veterinerler, hemşireler, tıbbi mümeesiller biyologlar blog yazarı olabilirken doktorlar olamaz mı?
3.Mikrobloglardan hiçbirini hiçbir zaman kullanmıyorum, ama birini işaretlemeden geçemiyorum.
anket dediğin, eğer gerçek bir sonuç istiyorsan gönüllü olur.
zorla yaptırılan anketin sonucuna inanılamaz.

Saygılarımla
M Gandhi, MD

9 Mart 2010 Salı

Sayın Şenay Düdek

(Konuk yazar Bay Winston)

Şenay Hanım,

Hürriyet gazetesini çocukluğumdan beri okurum. Siyasi eğilimlerine her zaman katılmamış olsam da tartışmasız Türkiye'nin en büyük gazetesi ve aynı zamanda önemli kamu oyu oluşturucularından biridir Hürriyet.

Yine en başından beri Ege ilavesini de yaşadığım kentin bir yerel gazetesi gibi görür ve okurum. Bu ilavede yazmaya başladığınızdan beri sizin de yazılarınızı izliyorum. Ancak, yazılarınızda bir konuda büyük hayal kırıklığına uğruyorum, ve sonuda bunu dile getirmeden edemeyeceğimi anladım.

Şenay Hanım, sık sık yılların gazetecisi olmakla övünen siz daha iyi bilmelisiniz ki, hayatını yazı yazarak kazanan birinin dile saygı duyması ve iyi kullanması gerekir. Gerek üslubunda, gerekse dil bilgisi ve yazım kuralları konusunda hata yapmaması gerekir. İstemeden yaptığı hataları yazı baskıya gitmeden düzeltmek için çaba göstermesi gerekir. Ayrıca özellikle Hürriyet gibi bir gazetede yazı işlerinin ve yayın yönetmenlerinin de basılacak yazıların tamamının hatasız olduğundan emin olması gerekir.

Ancak sizin yazılarınızın hemen hemen tamamında ciddi yazım ve dilbilgisi hataları görüyor ve buna çok üzülüyorum. Bu durumu size ve gazetenize yakıştıramıyor ve sizin adınıza hicap duyuyorum.

Bu hataların yoğun olduğu alanlar dahi anlamındaki -de ile ismin de hali olan -de kullanımı (örnek "adı ben de saklı"), yine -ki bağlacı ile -ki ekinin karıştırılması (örnek: "benim ki" , "taki"), sessiz uyumu (örnek: "alsancak'da"), öznesiz, cumle özelliği taşımayan cümleler (örnek: "Tam 30 yıldır ne engerek yılanlar gördüm. Sokmak için tıslayan."), yanlış fiil kullanımları (örnek: "Onun en büyük hatası şöhreti taşıyamadı.", başı sonu birbirini tutmayan cümleler (örnek: "Kısacası acilen, bu araçların kaldırılıp, trafiğin akışı sağlanmalı." veya "Konak Belediyesi bir an önce görevini yapması gerekir.") olarak özetlenebilir.

Size önerim bu konuda kendinizi geliştirmek için mevcut olan bir çok kaynaktan birinden faydalanmanızdır. Örneğin Türk Dil Kurumu'na başvurabilir, ilköğretim okullarının Türkçe kitaplarından yararlanabilir, ya da gazetenizde yazı işleri bölümünde çalışan kişilerden yardım alabilirsiniz. Öğrenmenin yaşı yoktur.

Yok, benim öğrenmem için çok geç diyorsanız , en azından yazılarınız yayınlanmadan önce bir editöre gösterebilirsiniz. Bu şekilde yazılarınızda sıkça yer alan ve Hürriyet gibi bir gazetede görülmesi bence ayıp olan yazım ve dil bilgisi hataları düzeltilmiş olur.

Yazdıklarımın sizi kırmadığını umarım. Yıllardır satın aldığım gazetede yayınlanan yazıların kalitesi konusunda söz hakkım olduğunu düşündüğüm için bu satırları yazmak gereğini duydum.

Size ve tüm Hürriyet İzmir kadrosuna başarılar dilerim.

W. Churchill

Sayın Churchill! Sizin asla samimi olduğunuza inanmıyorum. Yazılarımla sanırım bir yakınınızın canını yaktım. Tam 30 yıldır ödül almış bir gazeteci olarak fikirlerinizi önemsemedim. Ayrıca İzmir’e fazla bir yazar olduğuma inanıyorum. Sakın üzülmeyin, Hayatta üzülecek başka sorunlar var. Üniversitelerde konferanslar veren biri olarak yeni gelişen dil bilgisi kitaplarından biraz yararlanmanızı ben size öneriyorum. Bu arada sakın yanlış anlamayan ben her türlü eleştiriye açık biriyim. Belli ki yazılarımı kusur aramak için özellikle okuyorsunuz. Bence gazeteyi çok ama çok dikkatli okuyun. Birinci sayfa haberleri dahil olmak üzere. Amacınız beni kırmak ise başarılı olamazsınız. Çünkü kendine çok güvenen biriyim ne yazık ki. Bu güne değin Türk basınında üst düzeyde çok insan yetiştirdim, gururluyum. Her şeye rağmen sevgiyle kalın, kendinize çok iyi bakın. Yine de teşekkürler!
Şenay Dudek



Sayın Düdek,

Sizin yazılarınızla canı yanabilecek kişiler arasında benim yakınlarımdan kimse yer almaz, zira ben çok daha mütevazi çevrelerde rahat eden biriyim. Ayrıca yazılarınızın içeriğinde ve parmak bastığınız konularda bu güne dek eleştirdiğim hiç bir husus yok. Tam tersine bir çoğuna ben de imzamı atarım.

Sizinle her hangi bir tanışıklığım ya da sizi kırmayı amaçlayacak bir sebebim de yok. Bu yüzden samimiyetime inanabilirsiniz. Ama eleştiriye açık olduğunuzu kendi vicdanınızda sorgulayın bence, zira yazdıklarınız aksini gösteriyor.

Ben bir çok kişiye benzer mektuplar yazdım. Bunu kimseye kişisel garezimden ya da egomu tatmin için değil, bilinçli ve sorumlu bir vatandaş ve tüketici olmanın yaşamın her alanında sesini yükseltebilmekten geçtiğini bildiğimden yaptım.

Ben ne sizin bir magazin gazetecisi olarak kariyerinizin parlaklığını sorguladım, ne de yazılarınızda kusur bulmaktan haz duydum. Tam tersine üzüldüm. Yazılarınızdaki basit hataları gazeteyi benim gibi dikkatli okuyan başkaları da görüyordur mutlaka ve bu da sizin kariyerinizle bağdaşmayan bir tablo çiziyor. Üstelik bu düzeltilmesi zor olmayan bir durum. Ben sadece bunu vurgulamak istedim. Tevazuyla dengelenmemiş bir özgüven bazen böyle sonuçlar doğurabilir zannımca.

Sanırım sizi kırdım, amacım bu olmasa da. Lütfen özürlerimi kabul edin. Kariyerinizin daha da parlayarak devam etmesini içtenlikle dilerim.

En Samimi Saygılarımla

W.Churchill

11 Şubat 2010 Perşembe

Sayın Emirates

(Konuk yazar Tony)

To Those Concerned at Emirates:

As a family of people working and living in the business world, we appreciate how in the rush of a day someone might be drawn to the idea of providing feedback to those who may need it most, and then not be able to find the time to do so. However, the extremely radical depth of our disappointment in Emirates has moved us to make the time to write this letter of complaint today.

Please find attached our travel details for your reference.

On the first evening of our travel, we were delayed ten minutes by the snow on a flight from Izmir. As we were actually on time for our first Emirates flight, you will see that we were consequently checked in and off the first flight two times. Please do consult your own check-in records. Upon our arrival to the check-in desk, we were greeting by the long disgruntled faces of your workers who greeted us with "Oufff, bu Danza-lar." Since all of the members of our family are bi-lingual, especially the TWO CHILDREN who witnessed this VERY inappropriate greeting, we all started the trip feeling extremely UNWELCOMED. Why "Oufff, bu Danza-lar." We had called in advance to check on the status of the flight: on-time, delayed, etc. Your check-in staff knew that we were coming. It was a horrid welcome, to say the very least. Then we were duly informed that the plane was leaving and would not wait for us, even though we still had twenty minutes to make it through passport control and security.

That we were known prior to our arrival at the check-in desk in Istanbul was a mere fluke. Let me explain. While waiting in the airport in Izmir, we did some research for contact numbers on the internet, and came up with 9 telephone numbers for Emirates. Seven were numbers here in Turkey and two were numbers in Dubai. We called the Istanbul numbers several times and finally we called Dubai, where after a mine-field of several answering machines, we were finally connected with a live representative. The kind, though un-aware, gentleman in Dubai provided us with several additional numbers for Istanbul; one of which was a baggage transfer depot. The baggage transfer depot was the only live individual line we were able to connect with in this country. As we rang him three times in complete desperation, he was then kind enough to take our number and have a different fellow return our call from an un-identifiable line. The person called from the hidden number and we were never able to reach them again. We can describe the helpfulness of your phone lines in a word - useless.

THEN, when we finally did travel two evenings later (for proper connecting flights through to Seychelles rather than spending a night in Dubai) the same flight saw us sitting in the plane for three hours before we took off. Emirates could not wait for passengers who were ON TIME but you could sit us in the plane for three hours with no explanation? No drinks, snacks, or meals were offered during the long wait for the flight to being. The plane was VERY over heated and several elderly passengers started having anxiety attacks of claustrophobia, which in turned disrupted the rest of the more youthful travelers. We had to ask several times for entertainment packages for the children, who by the end of the three hours were no longer interested in going on holiday. Your staff members seemed more like disgruntled workers on strike as their every interaction with passengers, who are incidentally also customers, were bothersome inconveniences.

Our flight was late landing in Dubai. We were rushed through to our next flight where both passport controls were completely omitted and security checks scarcely completed. Exhausted passengers, from the 7 hours, were yelled at and herded along like cows. A highly unpleasant experience. You could not pay me to endure such discomfort and chaos!!!!! But somehow we have mistakenly PAID YOU!!!!... a mistake we will not soon make again!

At this point, we should have simply continued our travel with another carrier, but no.... we had to return home.

Upon embarking the flight to return home, one of the children noticed that his television was not working. We were informed that the system often does not work in its completeness until the electrical system is re-set prior to take off. While these fanciful lies abated us for about a half an hour, upon our second inquiry we were informed that "computers are sometimes difficult,... you know." Upon our third inquiry and the discovery that a second of our four entertainment centers was non-functioning, the unhappy employee of your company YELLED at us and commanded that we "JUST BE PATIENT." After a juice and a pack of terrible crackers, no entertainment packages for the children "because there are none left on this plane" we were still staring at the heads of the passengers in front of us. We informed the violent host, yes it was a man, that we would be lodging a formal complaint both about the non-functioning technology and his poor attitude, his reply was "Well, I'LL BRING YOU THE COMPLAINT FORM!" Again the man yelled, drawing the attention of nearby passengers who were obviously too intimidated by his violence to ask for support with another non-functioning units.

By this point in our journey, we were all seriously questioning how we could have ever chosen Emirates in the first place. Then we thought back to your ingenious advertising schemes..... which always shows lovely warm and welcoming hostesses in the round red hats, engaged in some act of service or connecting with passengers in some meaningful way to make their journey a pleasant experience. We only saw the hats.... and the hats only stayed on for about three minutes into the flight. Otherwise, none of your promises were fulfilled.

Let's move on then, to food on the final flight. Menus were handed out and then a child meal presented to our youngest son. If you have a child meal, then do not also present the menu. We asked to replace the child meal with a regular menu, as we had all read the menu. When we presented our request, it was a clear and direct "THAT'S NOT POSSIBLE! THE MENUS WERE COUNTED AND WE DON'T HAVE ANY EXTRA." You may count your meals, but since people are given a choice, then there must be some flexibility, no? We ended up solving our own food problems, but it was obvious that we had been blackballed by your staff for not peacefully submitting to the tortured of your poorly behaved hosts and hostesses, and a four hour flight with no food or technology for entertainment. Your in cabin luggage allowance is reduced and that prevents people who are travelling with children from being the necessary books, toys, and electronics necessary for occupying then for 10 hour trips. When your promises of entertainment bags/packages, movies and t.v. fall through, the result is a very high level of inconvenience and discomfort for both the children and adults involved. We could easily buy two tickets and travel as adults. Trusting that you will support families with children sees us purchase four tickets instead of two. And congratulations, you have VERY successfully brought an entire family to the point where we certainly wish that we had purchased NONE AT ALL!

We would highly recommend that you revisit your requirements and standards for hiring staff members. We would also recommend that you make sure that you can keep your promises regarding all basic flight services before you make hundreds and hundreds of passengers tolerate those indignant and sarcastic staff members you currently do have in your employ. If indeed you are interested in growing your business in the fields of customer relations or satisfaction, we have several other recommendations and would be willing to offer trainings to your staff members regarding such topics and high priority issues.

Tony Danza and Family

9 Şubat 2010 Salı

Sayın TRT

Sayın Yetkili,
Bugün öğleyin TRT 1 kanalında bir programda Ahmet Maranki adlı, kerameti kendinden menkul, tıp eczacılık farmakoloji konularında hiç bir eğitim almadığı ve hatta gerçek bir akademisyen olmadığı halde profesör titrini kullanmakta beis görmeyen bir kişinin pazarlardaki baharatçının verdiğinden farklı olmayan tıbbi bilgiler verdiğini gördüm. Bu kişi çeşitli amaçlarla özel kanallarda sık sık boy göstermekte meslek odaları tarafından da kınanmaktadır. Ciddiyetine ve güvenilirliğine inanmak istediğimiz TRT nin bu kişiyi ekrana çıkartması, kişisel ticari şirketinin reklamını yapmasına izin vermesi, verdiği iletişim bilgilerini bir de alt yazı olarak göstermesi sorumlu bir yayıncılık anlayışı değildir.
Her türlü akademikve halk sağlığını ilgilendiren bilgi için lütfen gerçek akademisyenlere başvurunuz.

M. Gandhi

7 Şubat 2010 Pazar

Sayın Emirates ve Dubai Havaalanı Yetkilileri

Last week I completed my round trip, Ist-Bkk
I am very surprised that the positive behaviours of your cabin crew
which effected me previously, has changed since my last trip with
Emirates 4 months ago to Mauritius.
At the time, I had such a pleasant flight and mentioned about it in my
travel blog.
This time all the crew seemed unhappy about their jobs, hardly smiling.
One example:
In my fligt EK374 on 23rd of Jan to BKK, I asked 4 times for a kids
toy bag which my son was demanding. Each time the steward said he's
bringing it immediately.
On the 4th time I said "How many times should i ask for a lousy bag?"
and couldn't get it again, which is a problem you know, if you have
kids.
It may be due to the crisis in Dubai, or what else you know, but
things are getting no better for your crew motivation. (Only the crew
in A380 were smiling)
The food was good, but the drinks were given with 45 to 60 min delay
after the food.
Now, I dont like to eat without a drink, and i dont like to eat a cold dinner.
What do you recommend me in this case?
Waiting an hour, smelling the food in front of me was a torture
that i did not deserve.

One another complaint about the Dubai airport security:

When we were entering the duty free zone on the morning of 2nd Feb
the security took our two bottles of 5cl whiskies,
I said 5 cl is OK if put in a closed bag but they did not response,
nor give it back.
Let's say the rule about liquids are more strict in Dubai.
But they did not take the half liter water bottles which was clearly
seen outside of our bag!
I really doubt that they took it for their own drinking habits.
I'm not sure if you have a relation with the airport management, but
Emirates means to me I'll spend my time in Dubai airport and that
effects my airline decision..


M.Gandhi


Dear Mr Gandhi,

Thank you for taking the time and trouble to complete a Passenger Feedback Form on board flight EK124, from Istanbul to Dubai on 23 January 2010, and for your recent e-mail message dated 7 February, concerning your connecting flight, EK374 to Bangkok via Dubai.

Please accept my sincere apologies for the inconvenience you and your family experienced when flight EK124 was delayed in Istanbul. Although every effort is made to achieve on-time departures, which is an integral part of our product, there are occasions when flights are delayed due to circumstances beyond our control. Flights are only operated when our Engineers tell us that it is safe to do so. Emirates will never compromise on the safety of our passengers.

I do agree that our passengers are inconvenienced when flights are delayed. Whilst we make every effort to transport passengers according to planned schedules, sometimes operational necessities/technical difficulties cause changes to these schedules. When this happens, we do our utmost to minimise passenger inconvenience. Our records show that flight EK124 on 23 January was delayed for 1 hour and 57 minutes due to adverse weather conditions (De-icing) and a departure delay at a previous station.

I am also sorry to learn of your dissatisfaction with certain aspects of our cabin crew service whilst travelling on the above flights. Emirates is proud of the high standard of in-flight service and the facilities that are provided to passengers and it is, therefore, most disheartening to learn of your disappointment on this occasion.

Please allow me to assure you that your experience onboard your Emirates flights was not indicative of the level of service and professionalism that we strive hard to offer our passengers.

A copy of your letter has been sent to our Divisional Senior Vice-President Service Delivery for his review, so that the cabin crew on this flight are made aware of your concerns. I know they will be disappointed as I am to learn that they have left you with a negative impression.

Furthermore, I am also sorry that two bottles of Whiskey were confiscated by the airport security in Dubai. This is in accordance with the policies and regulations of Dubai Airport due to the (LAGS) restrictions of Liquids and Gels in hand baggage over the quantity of 100ml. Details of the LAG information may be reviewed on:

http://www.emirates.com/uae/TravellerInformation/airport/eu_rules/hand_baggage.asp.

Nevertheless, I note your comments regarding the lapse in security by the airport staff, and assure you that I have conveyed your comments to our Airport Services Manager in Dubai for his review and necessary action.

Mr Bilgin, your feedback is invaluable to us. It enables us to stand back and look at the issues that you have raised to see if we can improve and enhance our products and services.

Although we have not lived up to your expectations on this occasion, I am sorry these incidents marred an otherwise pleasant flight and hope that on your next trip you and your family will be able to enjoy the Emirates in-flight service without disruption.

We do hope this unfortunate experience will not deter you from travelling with us and that we may have the pleasure of welcoming you and your family onboard our flights again.

Thank you for allowing me to address your concerns.

Yours sincerely,

Sahar Gamal

5 Ocak 2010 Salı

Sayın Aras Kargo

Yılbaşı tatili sonunda kapımda kargo memurunuzun yapıştırdığı 265431 nolu teslim edilemedi makbuzunu buldum. Makbuzu sökerken yarısı kapıda kaldı. Arkasını çevirdiğimde kendi adım,
alınacak şube ve eğri büğrü yazılmış bir telefon numarasından başka bir şey göremedim.
1. Kaliteli, kağıdı yırtmayan, kapıdan kolay sökülen ve iz bırakmayan yapıştırıcı kullanınız
2. Kağıdın arkasında pek çok bilgi kutusu basılmış ancak hiçbiri doldurulmamış.
Bu kargo üç günlük tatilin hangi gününde, saat kaçta geldi?
Paket mi, koli mi, mektup mu?
3.Kağıtta yazdığına göre gününde alınmayan kargolar iade edilecekmiş.
Günden kastınız nedir?
Aynı gün mü, üç gün mü, üç vakte kadar mı?
Ben müneccim miyim elemanınızın ne gün geldiğini, gününde kelimesinin kaç günü ifade ettiğini bileceğim?
4.Bu kadar kıran kırana rekabet yaşanan sektörünüzde bu kadar sallapatilik...
Pes doğrusu!
Matahma Gandhi



Sn. Ganhdhi,

Öncelikle şirketimize göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı teşekkür ederiz.

İletmiş olduğunuz e-maile istinaden, ilgili birimlerimize bilgi verildiğini ve önerinizin firmamız tarafından değerlendirileceğini bilmenizi isteriz.

Değerli fikir ve görüşlerinizi bizlerle paylaşmanızı bekler, iyi günler dileriz.

Saygılarımızla

ARAS CARGO A.Ş.

Müşteri İlişkileri Müdürlüğü

444 25 52

Çiğdem YILMAZ

Müşteri İlişkileri Yönetmeni


7 Aralık 2009 Pazartesi

Sayın Mauritius Turizm Bakanlığı

Dear Sir,

I'm a medical doctor from Turkey.
Me and my family spent a week in your lovely country.
We loved the ladscape, the beaches, and your people.
Mauritius is a very bicycle friendly island as there are no major heights but the roads are too narrow for a safe ride.
In my opinion widening the main rodas by one, or even a half lane for a bicycle path would be marvellous idea for your tourism.
Then your country can be promoted as a bicycyling country, in which you can hire bicycles from the airport, or from the cities and tour the whole country by pedalling, stop at the beaches for an occasional swim etc.
I ve never heard this kind of promotion; but as bicycycling is getting more popular every year (especially between the middle aged professionals) this will bring worldwide popularity and free advertisement even in the news for beautiful Mauritius.
Despite the distance i also will come once more, this time with a smaller bag suitable for the bicycle and tour the shores.

Yours sincerely

M. Gandhi

PS: The speed boats and water skiers were touring very dangerously between the swimming people very near to the shore in Troix aux Biches Beach. I couldnt find any one to complain about it, so please apply some restrictions before a bad accident happens.


30 Kasım 2009 Pazartesi

Sayın NTV

Bugün 17 haberlerinizi dinledim.
Anladığıma göre sizce dünya ve Türkiye'de günün en önemli gelişmeleri sırasıyla Mersin'de kuyuya düşen 2 çocuk, domuz gribi bilançosu, İstanbul'a dönüş trafiği(viyadüklerde sollama yapılamaması gerektiğini haberiniz sayesinde öğrendik), ve kurban kesim yerlerinin temizlenmeye başlaması.
Yani bugün dünyada kayda değer bir şey olmamış.
(En azından kurbanlık pazarlarının her yılki gibi temizlenmeye başlaması ve son gün kurban fiyatlarının ucuzlamasından daha önemli bir şey. Allahaşkına bu haberleri tatilden önce mi yazıp bırakıyorsunuz, nasıl olsa her sene aynı...)

NTV her zaman saygı duyduğum ciddiye aldığım bir yayın kuruluşu oldu. Ama bu tip şişirme haberlerle bir olur, iki olur, en sonunda haberi başka yerlerden almaya çalışırız.
(NTV nin de diğer türk medyası gibi Türkiye'yi İstanbul'dan ibaret sanma hastalığına değinmedim)

Not: Ayrıca iletişim için bir mail adresini de sitenizde bulamadım

M.G.

11 Kasım 2009 Çarşamba

Sayın Karayolları


(Konuk yazar Sabetay Sevi)

sayın yetkili,

dogma buyume bir izmirli olarak ve de belirli guzergahlari (alsancak-bornova-pınarbaşı-buca-havaalanı) hergun arabayla ziyaret ettigimden yola cikarak izmir'de yol (yön) tabelalarının yetersiz (eksik) olduğu konusunda sikayetimi dile getirmek istiyorum size.

izmir'deki yol tabelalarını sipariş edenler nedense bir takım (elzem) çıkışları (yönleri) tabelalarda hiç belirtmemişler, nedenini tam olarak kestiremiyorum. ama hem o yolun kullanicilari hem de daha da onemlisi sehrimize ilk kez gelen birisinin hata yapmadan yolunu bulabilmesi neredeyse imkansız.

izmir'e neden turist gelmediğine dair bir köşe yazısında da denk geldim, tam da bu konuya değinilmis, yazinin can alici kismi soyle :

"Turist İzmir’e geldi diyelim.. Bir araba kiraladı.. Çevreyi dolanıyor.. Tuttu Foça’da bir sahil oteline gitti.. Derken kız arkadaşı da ülkesinden aradı..
“Ben de geliyorum, hava alanından karşıla” dedi.. Ben de diyorum ki “Nah karşılar..yolu bulamaz ki”



hani buyuk bir sehrin yol tabelalarini teker teker elden gecirmek kolay bir is degil ama bir yerden baslamak lazim diye yetkililerin uyarilmasi gerekli diye dusundum.

benjamin franklin, her sabah kalktığında bugun iyi ne yapacağım (what shall i do good today) diye soruyormuş kendine, bugun bu soruya benim cevabım izmir'deki bu tabelaların daha kullanışlı hale getirmek için harekete geçmek/geçirmek sanırım.

ilginize şimdiden tesekkur ediyorum.

S. Sevi

22 Ekim 2009 Perşembe

Sayın Ercüment İşleyen (Milliyet Gazetesi internet editörü)

Gazetenizin internet sitesini uzun süredir takip etmiyordum
bugün aklıma geldi bir bakayım dedim
Midem bulandı!
Ölü çocukların, alışveriş sepetlerine atılmış cesetlerin fotografları, çıplak kadın fotografları, mankenlerin vücut ölçüleri...
Bunlara resmen pornografi denir.
Yanlış anlaşılmasın pornografiye asla karşı değilim, ama bunun haber veriyorum havalarında bu kadar aleni sunulmasına karşıyım
Bir site yaparsın milliyetporno diye. girerken uyarır, isteyen girer, istemeyen girmez
Bu yaptığınızdan utanmalısınız
Bu siteyi yayına hazırlayanlar etrafta gazeteciyim diye dolaşıyorsa daha da ayıp!
Milliyet'in yıllar içinde oluşmuş adını konumunu kendi kendine bu kadar sabote etmesini anlamakta güçlük çekiyorum

M.G.

Sayın Kemal Hoca(Yeni Asır şikayet köşesi yazarı)

Sayın Kemal Bey,

Ben İzmir'de yaşayan bir vatandaşım. Spor yapmak amacı ile bazı akşamlar bisikletle Bornova- Üçkuyular güzergahında gidip geliyorum. Bu güzergahta bisikletle gitmek tahmin edersiniz ki çok güç, ama yılmıyorum.
Örneğin Alsancak Bornova viyadüğüne geçen yıl beton bariyerler kondu. Bunların Alsancak ucu bir bisikletin geçebileceği kadar açık olsa bariyerlerin ardından kısmen güvenli bir seyahat yapabileceğiz. Bunu Büyükşehir belediyesine beş kez yazdım. Bu arada bariyerlere en az 10 kez çarpıldı (Allahtan araya bir bisikletçi sıkışmadı) On kez vinç geldi blokları düzeltti ama bir bisiklet geçebilecek aralık açmadılar. Açmadıkları gibi rögar kapaklarını da söktüler ki ön tekeri içine giren bisikletçi yanından geçen tırın altına girsin.
Pekala, olabilir...
Belki de bisiklete binilmesini istemiyorlardır.
Esas olan motorlu taşıtların rahat gitmesidir. (Belediyelerin halkın sağılığını koruma görevi de vardır ama...)
Bugün size bu mesajı yazma sebebim bu değil. Yine en az beş kez Belediyeye şikayet ettiğim ve gereğinin yapıldığını belirttikleri kronik bir sorun. Pasaporttaki kafelerin kaldırım işgalleri:
Pasaporttaki Kalender Nostalji gibi mekanlar 3-4 sıra masayı yan yana dizerek bütün kaldırımı işgal ettikleri gibi belediyenin her nasılsa yaptığı bisiklet yolunun üzerine de nargile mangallarını, servis masalarını koyarak tam bir tıkaç oluşturuyorlar. Kaldırımda yürüyenler omuz omuza bu dar aralıktan geçmeye çalışıyorlar.
Ben artık belediyeden umudu kestim, günahları boyunlarına ama neden bu işgali önlemediklerini tahmin edebiliyorum,
Geçen gün bir minibüs dolusu BŞB bağlı zabıtayı arabanın içinde esner görünce dayanamadım yanlarına gidip niçin gözlerinin önündeki bu işgale müdahele etmediklerini sordum.
Zabıtalar bin dereden su getirdikten sonra (söylediklerine göre oraya kırmızı bir çizgi çizilecekmiş-dalgalı otantik kaldırımın üzerinde ne büyük bir çirkinlik!, çizgiyi aşan masaya ; çat anında ceza yazacaklarmış) müdahele etseler de 20 dakika sonra eski haline geleceğini söyleyebildiler.
Benim ısrarlarım sonucu, bir tanesi ekip amirleri Hakan Şahin adlı zabıtayı aradı, şikayet olduğunu söyledi. Amir de anladığım kadarıyla salla gitsin dedi. Baktım birşey yapacaları yok, bir de size yazayım dedim.

Ben bu şehirde insanca yaşamaya çalışan bir birey olarak çaresizim. bana ait olan kaldırımdan geçmek için neredeyse izin almak zorunda kalacağım.
Lütfen sesimi duyunuz, duyurunuz.

Saygılarımla

M.Gandhi


DSC06988.JPG

1 Ekim 2009 Perşembe

Sayın Toprak Masulleri Ofisi Bölge Müdürlüğü

Sayın Yetkili
Bugün Alsancak'taki satış ofisinizden yağ ve pirinç aldım, karşılığında satış fişi verilmedi.
Ortam kalabalık değildi, sıra yoktu.
Lütfen gereğini yapınız.
Bir daha aynı hususun tekrarında size değil, maliyeye yazacağım.
M.G.

7 Eylül 2009 Pazartesi

Sayın Karayolları

(Konuk yazar Albert Einstein)

Sayın Yetkili

Yazlığımız Akbük, Didim, Aydın da bulunduğu için her haftasonu İzmir
den Akbük e arabamızla seyahat ediyoruz. Yol Akbük yol ayrımına kadar
iyi fakat Soke-Bodrum Yolu-Akbuk Yol Ayrımı dan Akbük e olan yol çok
işlek olmasına rağmen hem çok dar hemde bakımsız. Yol kenarındaki
asfalt aşınmaları arabalarda hasara neden olmaktadır. Gece geçtiğimiz
için yolun sağında herhangi bir reflektör işaretlemesi bulumadığımız
için çok tehlikeli sürüşe neden olmakta. Ayrıca şerit çizgisi çoğu
yolumuzda olduğu gibi silinmiş ve yolun neresinden gidiyoruz
farkedilemiyor.

Bu yolu yıllarca gidiyoruz fakat herhangi bir iyileştirme yapılmadığı
gibi şerit, reflektör gibi güvenlik önlemleri almadığı için TCK
kazalara açık davetiye vermektedir.

Bizler vergi veren ve vergilerin bir kısmının bu yollara harcandığını
düşünen vatandaşlar olarak bu yolun çok daha büyük faciaya yol açmadan
düzeltilmesi, en azından şerit çizgileri, kenar reflektörleri gibi
önlemlerin acilen alınması, kenarlardaki bozuklukları düzeltilmesi ve
uzun vadede de geliştirilmesini sizden rica ediyorum. Birde işin
uzmanı olarak bu yolda arabayla geçip sizde gözlemlerseniz sevinirim.

Bu yolun durum ile ilgili beni bilgilendirmenizi rica ediyorum.

Alby


Sayın Bay Einstein,

(Söke Didim) Ayr. - Akbük Yolu Karayolları sorumluluğunda yer
almamaktadır. Söz konusu yol İl Özel İdaresi sorumluluğundadır.
Ancak yolun Karayolları ağına alınması konusunda çalışmalar devam etmektedir.
Bİlgilerini ve gereğini arz ve rica ederim

Karayolları 2.Bölge Müdürlüğü
Bilgi Edinme Birimi
35100 Bornova/İZMİR

1 Eylül 2009 Salı

Sayın Bayraklı Belediyesi

Sayın Yetkili,

Öncelikle size ulaşmak için neden bu formu doldurmamız gerektiğini
öğrenmek istiyorum.
Amacınız ulaşılmamaksa anlayacağım zira kimse
şikayeti önemli değilse babasının adını, doğum yerini, tarihini ve
daha bir sürü bilgiyi size vermekle uğraşmaz.
Amacınız ulaşılır olmak, geri bildirim almaksa lütfen sitenizin
görünür bir yerinde bir adet mail adresi yayınlayınız.

İkincisi hallemizdeki parkının sebilindeki çeşme 20 gündür sızdırıyor.
10 gün tamir edilemsini bekledikten sonra parka
bakan işçinizi uyardım. Kendi başına musluğu tamir ettirmeyi akıl
edemeyen bu genç sorunu size bildirdiğini söyledi, ancak aradan geçen
10 günde musluk tamir edilmediği gibi tonlarca su da boşa aktı.

Sayın yetkili,
İzmir'imiz su sıkıntısı yaşamakta, belediyeler halka suyu tasarruflu
kullanma çağrısı yapmaktadır. Bu çağrının inandırıcı olabilmesi için
önce belediyelerin bu konuyu ciddiye almaları, su tasarrufunu
kendileri başlatmaları gereklidir.
Lütfen tüm personelinizi su tasarrufu konusunda eğitiniz.
Parklara bakan görevliler bütün mesailerini verdikleri parktaki akan
musluklara "Su akar Türk bakar" deyişini doğrularcasına bakmasınlar,
boşa akan suyu kessinler.

Çalışmalarınızda başarılar dilerim.

gandhi



Park ve Bahçeler Müdürlüğü Bayraklı Belediyesi maili:


Söz konusu mahalle parkındaki çeşme tamir edilerek hizmete sunulmultur. Formun doldurulmasındaki amaç ise dilek ve şikayeti talep eden vatandaşlarımıza hizmet konusunda bilgilendirmek.
Bilgilerinize rica ederim

1 Ağustos 2009 Cumartesi

Sayın Maliye

30 temmuz günü 2. kordonda Vakkonun arkasında yer alan DOY DOY isimli restoranda yaptığımız 53 liralık nakit alışveriş neticesinde fiş verilmemiştir.
gereğini
Gandhi


T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı

Denetim Grup Müdürlüğü

(Denetim Koordinasyon Müdürlüğü)

SAYI : B.07.1.GİB.4.35.40.02/4016-09-693

KONU: İhbar

mahatma gandhi

İLGİ: 04.08.2009 tarihli şikayetiniz.

İlgide kayıtlı şikayetiniz Vergi Kanunları yönünden Denetim Birimince değerlendirilerek, düzenlenen tutanak gereği yapılmak üzere ilgilinin bağlı bulunduğu Vergi Dairesine gönderilmiştir.

Vergi konusundaki ilgi ve hassasiyetinize teşekkür eder,

Bilgilerinize rica ederim.

Özcan TUNA

Vergi Dairesi Başkanı a.

Müdür V.

Adres: 1366 Sok. No:2 Basmane-İZMİR

Tel: (0232)4832802 FAX:4830745

e-posta:denkoormd@izmirvdb.gov.tr

9 Temmuz 2009 Perşembe

sayın tüketiciler birliği

Sayın Yetkili 4 Şubat günü İzmir Çamdibi’nde bulunan Boyumar Market zincirinde yaptığım alışveriş sonrasında kasiyer bana sormadan bir hamlede kredi kartımı yazar kasadan geçirerek verilerimi markete aldı. Bunun yeni çıkan yasalarla yasak ve suç olduğunu biliyorum. Bu konuda ne yapmamaı nereye şikayette bulunmamı önerirsiniz? Kredi kartı bilgilerimin o merkette kalmasını istemiyorum, bunu nasıl sildirebilirim. Çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim
M Gandhi


Sayın M Gandhi,
Bizler mağdur tüketicilere karşılıksız olarak yasal haklarını gösteren ve örgütlü yapımızla destek sağlamaya çalışan ve toplumsal tüketici hak ihlallerinde kamuoyu oluşturan, gerektiğinde yargı mercileri nezdinde dava açarak mücadele veren, tam bağımsız bir sivil toplum oluşumuyuz. Ayrıca, muhtelif kaymakamlıklardaki Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri’nde de tüketiciyi temsil görevini yapmaktayız. Hiçbir kişi veya kurumdan maddi ve manevi destek almamaktayız. Fikir, insan gücü ve maddi imkânlarımız sadece gönüllülerimizce sağlanmaktadır. Yasal olarak her hangi bir yaptırım imkânımız da bulunmamaktadır. Kredi kartı bilgilerinizin alışverişinizin bedelinin tahsili için pos makinasından geçirilerek kontrolü doğaldır. Ancak, siz farklı bir kanaatte iseniz şayet;
İkamet ettiğiniz veya satıcının bağlı bulunduğu ilçe kaymakamlığında bulunan Tüketici Hakem Heyeti'ne konu ile ilgili belgeleri de ekleyerek dilekçe ile başvurup, hak arayabilirsiniz. Hakem Heyeti kararları 2009 yılı için 906,97 TL'ne kadar mahkeme ilamı hükmünde olup, icra kabiliyetine haizdir. Hakem Heyeti kararını doğru bulmayan taraf, kararın kendisine tebliğinden itibaren 15 gün içinde en yakındaki Tüketici Mahkemesine itiraz edebilir. Bu müracaatlar ücrete tabi değildir.

Derneğimizin Sorumluluğu
Not: Başvuru merkezimiz tarafından yukarıda verilen bilgiler tavsiye niteliğindedir. Her hangi bir yargı niteliğinde olmadığı ve yetkili makamların bu konudaki kararlarında bir standart bulunmadığı için farklı sonuçlar alınması durumunda derneğimizin sorumluluğu bulunmamaktadır.
Sorular ve bilgi talebiniz için sikayet@tuketiciler.org adresine posta gönderebilirsiniz.
Dernek çalışmalarımıza katkı için;
Üye olmak istiyorsanız:
http://www.tuketiciler.org/?com=member.form
Bağışta bulunmak istiyorsanız: 212.567 97 44 veya tuketici@tuketiciler.org
Saygılarımızla,

Aydın Ağaoğlu
Tüketiciler Birliği
Başvuru Merkezi Başkanı
aydin@tuketiciler.org


Sayın Tüketiciler Birliği
Benim şikayetim kartımı pos makinesinden değil yazar kasadan geçirmeleri ve bilgilerimi çalmalarıdır.

Sayın Bay Gandhi
Bahsettiğiniz husus Ceza Hukuku kapsamında suç olup, konuyu Cumhuriyet Savcılığı'na intikal ettirmeniz gerekmektedir.

17 Haziran 2009 Çarşamba

Sayın Diyanet işleri

Sayın Yetkili,
Mahallemizde bulunan Camii'nin müezzininin ezanı okuma uslubundan memnunuz. Ancak amfi o kadar yüksek derecede açılmaktadır ki evimiz camiye 200 metre mesafede olmasına karşın ezan okunurken evde telefonla konuşamamakta, birbirimizi dahi duyamamaktayız. Uykudaki bebeğimiz uykusundan ağlayarak uyanmaktadır. Camiye yakın evlerde oturan komşularımız çıldıracak raddeye geldiklerini ifade etmekte, ancak camiye saygılarından bu durumu gidip görevlilere anlatamamaktadırlar.
Sayın yetkili,
Müminleri namaza çağırmak için tüm bir mahalleye günde 5 vakit böylesine bir eziyet insanı dinden soğutmaktadır ve yasalara göre de belli desibelin üzerinde hoperlör açmak yasaktır.
İlgili Cami'nin görevlilerinin uyarılmasını rica ederim.


M. Gandhi

14 Haziran 2009 Pazar

Sayın Metro Turizm

34 SIM 67 plakalı otobüsünüz bu akşam saat 10 sularında Çeşme otobanında 120 kilometre süratle sürekli sol şeridi kullanarak ve sık sık şerit ihlali yaparak hem yolcularınızı hem otobanı kullanan diğer araçları tehlikeye attı. Yanından geçerken gördüğümüz kadarıyla orta yaşlı şöförünüz, muavini ile sohbet halindeydi.
Bundan 15 yıl önce Beyin cerrahı bir arkadaşım sizin firmanızın otobüsünün yaptığı kazada can verdi.
Can taşıyan firmanızın şöförlerin eğitimi hakkında daha hassas olması zaten çok parlak olmayan imajınızın düzelmesi açısından yararlı olacaktır. Aksi taktirde otobüsünüzün yalpalayarak solladığı her aracın içindekiler "Metro Turizm mi, bırak kalsın!" diyeceklerdir.

Sayın Gandhi

Söz konusu aracımızın takometresi incelenmeye alınmış olup, söz konusu aracımızın kaptanı hakkında gerekli idari işlemler yapılacağını size bildiririz. Bu tarz durumlara karşı oldukça hassasiyet gösterdiğimizi bilmenizi isteriz. Yolcularımızın güven içinde seyahatleri tamamlaması en büyük amacımızdır . Bu konuda müsterih olabilirsiniz. Yaşamış olduğunuz bu elem verici durum nedeniyle firmamız adına sizden özür diler. Anlayışınız ve hassasiyetiniz için teşekkür ederiz. Esenlikler dolu günler dileklerimizle.

METRO TURİZM

Kontrol ve Denetleme

Departmanı


16 Nisan 2009 Perşembe

Sayın Türksat

Sayın Türksat Yetkilileri,

Kurumunuzdan yaklaşık 10 yıldır kablo tv hizmeti alıyordum.
Bu süre içinde gönderilen tüm faturaları otomatik ödeme talimatı ile
gününde ödedim.
İki yıl önce çalıştığım bankayı değiştirirken ödenmemiş bir aylık
faturayı bahane ederek bana hiç bir bildirimde bulunmadan yayını
kestiniz. Hadi paraya susamışsınız, açma kapama dan alacağınız 10 lira
gözünüzü karatmış, bu nedenle benimle olan müşteri ilişkinizi hiçe
sayıyorsunuz diyelim...
Bu 14 liralık faturayı ödemek için postaneye ya da telekom merkezine
gidip sıraya girmemizi istiyorsunuz. Siz ne biçim bir teknoloji
firmasısınız ki online para tahsil edemeyip, beni işimden gücümden
ayırıp, dolmuşa otobüse bindirip, sıraya sokmaya çalışıyorsunuz.
Yayını çok biçimsiz bir günde kestiğinizden eşim iki kez öğle tatilini
harcayarak para tahsil ettiğiniz merkezlere gitti, oradaki görevliler
"bizim blgisayarlarımızda borcunuz gözükmüyor " diyerek parayı
almadılar.
(Teknoloji firması olduğunuzu bir kez daha hatırlatmak isterim)
Bir hafta sonra borcumuzu ödemediğimiz için aboneliğimizin iptal
edildiğine dair kağıt mektubunuz elimize geçti, 14 lirayı ödemezsek
bizi icraya verecekmişsiniz. Demek ki isteyince haber
verebiliyormuşsunuz, keşke yatmayan faturayı da haber verseydiniz.
14 lirayı yatırmak için gittiğim Alsancak postanesinde de önce
borcunuz yok dendi, mektubunuzu gösterince buldular, ödedik, ve en
sonunda sizinle ilişikimizi kestik.

Şimdi Digitürk abonesiyiz, Kablonet almayı planlarken kablo TV
kesilince kim güzel kampanya yaparsa onunla sözleşme imzalamaya karar
verdik.

Siz nasıl işbilmez, müşterisini korumaz, sahip çıkmaz bir firmasınız
ki 10 yıldır her faturasını gününde yatıran ve müdaheleniz olmasa
belki 30 yıl daha aksatmadan ödeyecek olan; artı internet hizmetinizi
satacağınız bir müşterinizi istemsiz olduğu besbelli 14 liralık bir
borçtan ötürü küstürüp rakip firmalara kaptırıyorsunuz.
Eğer bu rakip firmaların içinize yerleştirdiği ajanlarla yaptığı bir
sabotaj değil de bizzat kendi marifetiniz ise vay halinize.
Bundan sonra sizin hiç bir ürününüzü satın almayacağımı bilmenizi
isterim. Kelin merhemi olsa başına sürer: Siz teknolojiyi fatura
tahsilatı için bile kullanamayan bir firmasınız. Allahtan satıldınız
da beceriksizliğinizin faturasını artık biz ödemiyoruz.

gandhi


Sayın Gandhi
>
> Bilgileriniz incelendiğinde; Temmuz 2007 dönemine ait geçmiş döneme ait
> borcunuz sebebiyle hizmetinizin kesintiye uğradığı görülmektedir.
>
> Dilerseniz, hizmetinizi Borçtan İhya işlemi ile birlikte tekrar aktif hale
> getirebilirsiniz. Borcundan dolayı hizmeti fesh edilen abonelerimizin
> hizmetini yeniden aktif hale getirebilmesi için, fesih tarihi itbariyle; 3
> (üç) ay içerisinde PTT ve Abone Merkezine müracaat ederek borcunun tamamını
> ödemek koşulu ile aynı adreste hizmetini Borçtan İhya başvurusu ile birlikte
> tekrar aktif hale getirebilmektedir. İhya işlemi sonrasında ilk faturaya bir
> defaya mahsus olmak üzere Kablo TV abonelik bedelinin 1/4 olan 10.75 TL
> yansıtılımaktadır.
>
> Borçtan İhya işlemi için; hizmet numaranız, 1268240 nolu referans
> numaranız ve kimlik bilgileriniz ile birlikte güncel borç bilgisini Çağrı
> Merkezi aracılığıyla öğrenerek ödeme gerçekleştirerek başvuruda
> bulunabilirsiniz.
>
> İşlem Gerçekleştirebileceğiniz Birimler
>
> İzmir Abone Merkezi 243 SOKAK NO.17 BORNOVA İZMİR
> İzmir Abone Merkezi Girne Cd. No:101/B Karşıyaka
> İzmir Abone Merkezi İNÖNÜ CAD.NO.262/A HATAY/ İZMİR
> İzmir İl Müdürlüğü 1565. Sk. No:2 Çınarlı 35100 Konak / İzmir
> İzmir BORNOVA PTT SÜVARİ CAD.NO:3 BORNOVA
> İzmir ÇİĞLİ PTT TUZLA CAD. NO:21 ÇİĞLİ
> İzmir GAZİEMİR PTT ÖNDER CAD.NO:61 GAZİEMİR
> İzmir GÜZELYALI PTT MİTHATPAŞA CAD. NO:694 KÜÇÜKYALI

> İzmir HATAY PTTİNÖNÜ CAD. NO:295/A HATAY
> İzmir KARŞIYAKA PTT1717 SOKAK NO:165 KARŞIYAKA
> İzmir PASAPORT PTTCUMHURİYET BULV.NO:17 PASAPORT/KONAK
> İzmir ŞİRİNYER PTTMENDERES CAD.NO:252 ŞİR
İNYER

10 Nisan 2009 Cuma

Sayın TURMEPA

Sayın Turmepa ve BŞB yetkilileri

1 Nisan 2009 günü İzmir körfezini temizlemeye çalışan geminizi Konak İskelesi önünde 15 dakika izledim.
Biz kıyıda oturanları dumana ve gürültüye boğan gemi bu süre içinde üzerindeki bantla 15 parça çöp toplayamadı. Üstelik dibe çökmüş naylon torba vs atıkları da tekrar yüzeye çıkarttı. Gördüğüm kadarıyla kaptan köşkünde iki, bir de dışarda çımacı olarak üç kişi bu teknede istihdam ediliyor, mazot yakılıyor, duman çıkartılıyor, ama sonuç sıfır. Tam dostlar alışverişte görsün durumu.
Kanımca esas sorun geminin bantının efektif çalışmamasından ziyade çalışan personelin denizi temzilemek konusunda herhangi bir motivasyonunun bulunmaması. Benim izlediğim 15 dakika boyunca biz çımacıyı, çımacı bizi ve çöpleri seyretti. Halbuki eline eski usul bir kepçe alsa bu süre içinde hiç mazot harcamadan yüzeydeki bütün çöpleri toplayabilirdi.
Harcadığınız paralarınıza ve paralarımıza yazık!



M.Gandhi

9 Nisan 2009 Perşembe

Sayın Büyükşehir Belediyesi

Sayın yetkililer,
Tüm yakınmalarımıza (Daha önce bu koonuda 5 mail yazdım, beş kez yanıt verdiniz, değişen sıfır!) ve kesildiğini iddia ettiğiniz cezalara rağmen Pasaporttaki kafelerin (Özellikle Kandemir, Liman ve Justy) kaldırımı ve bisiklet yoklunu masalarıyla, nargile mangallarıyla işgalleri sürmekte.
Sayıon yetkili, bu kaldırımlar kimin?
Büyükşehir Zabıta ekiplerinin bu duyarsızlığı sürdükçe korkarım yakında yürümek için kafe sahiplerinden izin almamız gerekecek




Sayın Hemşehrimiz;

İletiniz ile ilgili olarak İ.B.B. Zabıta Dairesi Başkanlığı’ndan alınan yanıt;” Müdüriyet Makamının 28.10.2009 tarih 4097 sayılı havalesi ile Amirliğimize gönderilen Hemşehri İletişim Merkezi nin 26 ekim 2009 gün 31087 sayılı şikayet formuna istinaden belirtilen bölgede yapılan kontrollerde; Emniyet Güçleri desteği ile toplam1 adet büyük 2 yana açılır şemsiye, 23 sandalye (demir aksamlı), 1 şemsiye beyaz yuvarlak, 3 adet ayaklı yuvarlak masa ve bir adet köşe ahşap kanape (ayağı kırık)yaya yolunu kapattığı ve izinsiz alanlara konulduğundan alınarak depomuza yeddiemin olarak kaldırılmıştır.” Şeklindedir.

İyi günler dileklerimizle bilgilerinize sunulur.

İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
HEMŞEHRİ İLETİŞİM MERKEZİ